Gerçekleşen Kahramanmaraş depremi, tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Herkesin gözü kulağı 10 ilde meydana gelen enkazlardan gelecek bir güzel haberdeyken; uzmanlardan da deprem sonrası için açıklamalar tek tek gelmeye başladı. Özellikle soğuk havaların görülmesi nedeniyle hipoterminin ortaya çıkabileceği endişesi taşıyan uzmanlar, bu kez crush sendromu konusunda çeşitli uyarılarda bulundu.
Depremin ortaya çıkardığı acı bilançosu, herkesi etkilemeye devam ederken; uzunca süre sonra enkaz altında kalıp, sonrasında çıkarılan vatandaşlar için de uzmanlar, sık sık uyarılar yapmaya başladı. Bu noktada oldukça tehlikeli bir hastalık olan crush sendromunun ortaya çıkabileceğini bildiren uzmanlar, sendromun semptomlarına ilişkin bilgilendirmeler gerçekleştirdi. Peki, Crush sendromu nedir, ne demektir, ne anlama gelir? Deprem sonrası crush sendromu tedavisi var mıdır, belirtileri nelerdir? İşte crush sendromunun komplikasyonları…
İLK OLARAK 1909’DA GÖRÜLDÜ
Kişinin vücudunun baskıya maruz kalması nedeniyle vücutta oluşan ödem, şok, böbrek yetmezliği, kalp ve solunum yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan crush sendromu, ilk olarak 1909 yılında isimlendirildi. Sadece depremde ortaya çıkan göçük ya da enkaz altında kalmak ile tetiklenmeyen crush sendromu, aynı zamanda iş ya da trafik kazası darbeleriyle de tetiklenebiliyor.
Çığ düşmesinden kar kitlesinin altında kalmaya kadar pek çok darbenin olduğu durumda ortaya çıkabilecek olan crush sendromu, 1909 yılındaki Messina Depremi ile ortaya çıktı. Bu depremden sonra gözlenen bazı ölümler, crush sendromu olarak adlandırıldı.
MESSİNA DEPREMİ SONRASINDA FARK EDİLDİ
1909 yılında yaşanan Messina Depremi’nin hemen ardından fark edilen bu sendrom, uzmanların, deprem sonrası sağ kurtulan kişilerin halsizlik ve ödem gibi belirtilerle hayatını kaybetmesini anlamasıyla ortaya çıktı. Başka bir deyişle, darbelerin yarattığı ödem, kişilerin ölümüne sebebiyet verdi.
Crush sendromunun bu depremden sonra birden fazla kişide görülmesinin ardından uzmanlar, bu kişilerde bazı benzerliklerin olduğunu fark etti. Zaman içerisinde gözlenen benzerliklerin aynı şekilde görülmesi ise, crush sendromunun belirtilerini ortaya çıkarmış oldu.
SEMPTOMLARINI ÖNEMSEMEK GEREKİYOR
Ölümcül bir sendrom olan crushın semptomlarını ciddiye almak kesinlikle şart. Uzmanlara göre, enkazdan çıkarılan kişi, ilk etapta sağlıklı görülse de ezilen doku proteinlerinin kana karışması ve potasyum nedeniyle başlayan böbrek, kalp ve akciğer gibi organlardaki sorunlar pek çok şeyin habercisi olabilir. Bunlardan biri de kesinlikle crush sendromu olabilir.
Enkazın altından çıkan kişinin çıkma süresinin üzerinden biraz geçmesinin ardından kan basında düşme, solunum yetmezliği ve bunu takip eden ölüm görülmesi halinde uzmanların aklına gelen ilk seçenek olan crush sendromu, genellikle ödem ve halsizlik ile kendisini gösteriyor. Ancak düşük tansiyon, aritmi ya da kahverengi idrar gibi semptomlar da bu hastalığın belirtileri arasında yer alıyor.
SIVI ORANINI ARTIRMAK TEDAVİNİN İLK ADIMI
Öte yandan uzmanların depremin üzerinden geçen 48 saat boyunca sıklıkla yaptığı uyarılardan birisi de enkazdan çıkarılan kişilere ani bir şekilde su verilmemesi. Ancak bu kişilerin sıvı kaybı olduğunu ya da su verilmeyeceği anlamına gelmiyor. Uzmanlar bu noktada crush sendromu ile baş etmek için damar yolunu kullanıyor.
Damar yolunu kullanarak saatte 1 litre hızla kandaki sıvı oranını artırmanın crush ile mücadele etmekteki ilk adım olduğunu bildiren uzmanlar, aynı zamanda kandaki potasyum değerinin düşürülmesi ve fasiotomi gibi tedavi yöntemlerine de başvurabiliyor. Diyaliz bu hastalığın tedavisinde kullanılabilse de pek tercih edilmiyor.