Uzmanlar, reflü rahatsızlığı olan kişilerin beslenme düzenlerinde yapacağı bazı değişiklikler ile bu hastalığın belirtilerinin yüzde on beş ile yirmi arasında hafifletebileceklerini açıkladı. Reflü rahatsızlığı genel olarak yemek borusunda meydana gelen bulgular ile tespit edilebilmektedir. Ancak reflü bulguları sadece yemek borusunda meydana gelen deformasyonlar ile sınırlı kalmayabilir. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, kulak, burun, boğaz ve solunum sistemlerinde bazı sorunlar meydana gelebileceğini, ses kısıklığı, kronik farenjit, astım ve nadir olarak görülen zatürrenin de reflü bulguları arasında yer alabildiğini belirtti.
REFLÜ HASTALIĞINA FARKLI FAKTÖRLER NEDEN OLUYOR
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, reflü hastalığına farklı faktörlerin neden olabildiğini düşündüğünü ifade etti ve ‘’ Özellikle yemek sonrası ortaya çıkan ve şikayete sebep olmayan fizyolojik reflünün hastalık haline dönüşmesinde en önemli engelleyici unsur, yemek borusu ile mide arasında bulunan ve ‘alt özofagus sfinkteri’ diye isimlendirilen kapakçığın varlığıdır. Bu kapakçıkta ortaya çıkan fonksiyonel ve yapısal bir bozukluk reflü hastalığının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Reflü hastalığının oluşumunda ikinci önemli etken ise anormal yemek borusu hareketleridir. Yemek borusuna kaçan mide içeriğinin uygun şekilde tekrar mideye gönderilebilmesi için yemek borusu hareketlerinin normal ve bozulmamış olması gerekir. Eğer uygun temizleme gerçekleştirilemezse, mide içeriğinde bulunan asidik ya da alkali içerikler yemek borusu duvarında hasar oluşturarak reflü hastalığına sebep olabilir. Yemek borusunun temizlenmesinde rol oynayan bir diğer önemli etken tükürük salgısıdır. Reflü içeriğinin tükürük salgısı ile etkisiz hale getirilmesi, reflü hastalığının engellenmesinde önemli fonksiyon görür. Reflü hastalığının oluşumunda önemli diğer bir faktör ise, mide boşalım kusurları ile ilgili olup özellikle ileri yaş grubunda kanser gibi rahatsızlıklara bağlı olarak ortaya çıkar.’’ açıklamalarında bulundu.
ÇİKOLATA VE KAHVEYE DİKKAT
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, reflü rahatsızlığına sahip kişilerin bazı beslenme düzeni değişiklikleri ile reflü semptomlarının rahatlatılabileceğini söylüyor. Prof. Dr. Kocaman beslenme düzeni ile ilgili olarak; ‘’Beslenme noktasında reflüyü artıran yiyeceklerden sakınmalı ve bu amaçla alkol, çikolata ve yağlı yiyecekler sınırlandırılmalı ya da kesilmelidir. Göğüsteki yanmayı tetikleyebilecek turunçgiller, karbonatlı içecekler ve baharatların tüketimi sınırlandırılmalıdır. Bunun dışında kahve ve çay tüketimi de bazı kişilerde reflüyü tetikleyebilir. Mide içeriğinin yemek borusuna kaçışını engelleyecek veya azaltacak kilo verme, sigarayı bırakma, yatak başının yükseltilmesi ve yemekten sonraki 2-3 saat içinde uzanmama gibi davranış ve durum değişiklikleri benimsenmelidir.’’ açıklamalarında bulundu.
REFLÜ KRONİK BİR RAHATSIZLIK OLARAK KABUL EDİLEBİLİR
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, reflü için tedavi uygulanan hastaların yüzde seksenin de hastalığın tekrarlandığının görülebileceğini belirtti. Bu nedenle reflü hastalığının, kronik bir hastalık olarak değerlendirilmesi gerektiğine değindi. Reflü hastalığının tedavisi için ise Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman şu ifadeleri kullandı; ‘’Reflü tedavisi yaşam tarzında değişiklikler, ilaç tedavileri, endoskopik tedaviler ve cerrahi tedaviler olmak üzere dört ana başlık altında incelenebilir. Bu tedavilerdeki ana hedef, mide asit salgısının azaltılması veya mide ile yemek borusu arasındaki kapakçığın mekanik olarak daraltılmasıdır.’’