Giriş: Soğuk Savaş Sonrası Küresel Dengede Değişim
Soğuk Savaş döneminde ABD ve Rusya arasındaki mücadele ile tanıdığımız küresel denge, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve ABD’nin hegemonyasına geçişiyle değişmeye başladı. Ancak günümüzde, Çin gibi yükselen ekonomik ve askeri güce sahip ülkelerin ortaya çıkmasıyla “çok kutuplu yeni düzen” adı verilen bir sürece girildi.
Otomotiv Sektöründe Yeni Soğuk Savaş: ABD, Çin ve Küresel Rekabet
Otomotiv sektörü, küresel rekabetin en önemli alanlarından biri haline geldi. Çin’in ekonomik hamleleri ve Batı’nın kendini koruma çabaları, sektördeki gelişmeleri etkileyen önemli faktörler haline geldi. Bu süreçte, Türkiye’nin konumu ve alması gereken pozisyon da merak konusu.
Çin’in Yükselişi ve Batı’nın Endüstriyel Zayıflığı
Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne girişiyle başlayan süreç, Batılı şirketlerin Çin pazarına yaptığı yatırımlar ve üretimlerle hız kazandı. Ucuz iş gücü sayesinde üretilen mallar, Batılı pazarlarda deflasyonist etki yarattı ve Batı’nın sanayisini zayıflattı. Batılı şirketler, Çin pazarındaki büyüme potansiyelini gördükçe teknolojilerini aktarmaya devam etti.
Batı’nın Çin Bağımlılığı ve Yeni Ekonomik Dengeler
Batılı ülkelerin, özellikle Alman otomotiv şirketlerinin Çin pazarına bağımlılığı giderek arttı. Çin’in ekonomik ve askeri gücünün yükselmesi, Batı’yı Çin’e olan bağımlılığı konusunda uyarıcı bir şekilde etkiledi. Bu durum, özellikle Covid-19 sürecinde tedarik zincirlerinin kesilmesiyle daha net bir şekilde görüldü.
ABD ve AB’nin Yeniden Sanayileşme Çabaları
ABD ve AB ülkeleri, Çin’e olan bağımlılıklarını azaltmak ve kendi sanayilerini korumak için çeşitli adımlar atmaya çalışıyor. Ancak özellikle elektrikli araçlar ve yüksek teknoloji ürünlerinde Çin ve Tesla gibi şirketlerin öne geçmesi, Batı’yı zor durumda bırakıyor. ABD’nin Çin’e karşı askeri çevreleme stratejisi, yeni bir gerilim noktası yaratıyor.
Türkiye’nin Pozisyonu ve Geleceği: Batı ve Çin Arasında Denge
Türkiye, otomotiv sektöründeki küresel rekabette nasıl bir konum almalı? Hakan Doğu’ya göre Türkiye, kendi iç pazarını güçlendirerek yerli üretime destek vermelidir. Mobiliteyi toplu ulaşım ve dijitalleşmeyle bütünsel bir şekilde ele alarak, değişen dünya düzeninde avantaj elde edebilir. Türkiye’nin, Batı ve Çin arasında sağduyulu bir ticari politika izlemesi gerekebilir.