Avatar filminin merakla beklenen ikinci filmi sevenleri ile buluştu. İlk Avatar filminde olduğu gibi ikinci Avatar filmi de görselliği ve kullanılan efektleri ile izleyiciyi kendine hayran bırakmayı başardı. Avatar filminin yönetmenliğini yapan James Cameron, Avatar: Suyun Yolu filmi ile tekrar sinemaseverler ile buluştu. Film dünya genelinde gişe rekorları kırdı. Yönetmen James Cameron, kurgusal Pandora gezenine hayat veren gerçekçi görseller ve manzaralar ile izleyenleri büyüledi. Yapay zeka teknolojisi ile hazırlanan filmin görsellerinin oldukça gerçekçi olması ise, izleyenleri en çok etkileyen detay oldu. Yönetmen James Cameron’ın kurguladığı dünyanın gerçekçi gözükmesini sağlayan ana unsur ise, kullanılan hareket yakalama teknolojisidir.
HAREKET TEKNOLOJİSİ TIBBA GELİYOR
Avatar filminde kullanılan hareket yakalama teknolojisi, bilim insanlarının dikkatini çekmeyi başardı. Film için kullanılan hareket teknolojisinin, tıp alanında da kullanılabilineceği ve bu teknolojinin oldukça yararları olabileceği fark edildi. Bilim insanları, hareket yakalama teknolojisinin tıbba entegre edilmesi ile teşhislerin, doktor teşhislerinden iki kat daha hızlı olması mümkün olabileceği düşünülüyor.
BU TEKNOLOJİ İLE ALTTA YATAN NEDENLER BULUNABİLECEK
Hareket yakalama tekniği ile hastaların hareketlerini taramak ve altta yatan nedenler belirlenebiliyor. Son on yıl içerisinde sistem, sinir sisteminde ilerleyici hasara neden olan Friedreich ataksisi (FA) ve genetik geçişli bir kas erimesi hastalığı olan Duchenne Muscular Dystrophy’den (DMD) hastaları üzerinde geliştirildi ve test edildi.
ERKEN TEŞHİSLER MÜMKÜN OLACAK
Hareket yakalama teknolojisi ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bu teknolojinin tıp dünyasına dahil edilmesi ile erken teşhis yapılabilmesi ve erken dönemde tespit edilen hastalıkların tedavilerinin daha mümkün hale gelmesi bekleniyor. FA ve DMD hastaları üzerine geliştirilen ve test edilen yeni yöntemde, hareketlerin yakalandığı belirtildi. Yapılan araştırmaların başında yer alan isim Imperial College’dan Profesör Aldo Faisal, hareket yakalamanın çıplak gözle görülemeyen ince hareketleri yakalayabileceğini belirtti. FA ve DMD hastalıklarının şu anda herhangi bir tedavisi bulunmuyor ancak araştırmacılar, hastaların daha kaliteli bir yaşam sürmeleri için erken teşhisin önemli olduğunun altını çiziyor.