Korona salgının yaşanması birçok sorunun daha meydana gelmesine neden oldu. Yaşanan korona salgını nedeni ile insanların günlük yaşamlarında büyük değişiklikler meydana geldi. Bu salgın nedeni ile birçok insanın rutin davranışları değişti. Buna uyku düzeni de dahil oldu. Özellikle pandemi döneminde kişilerin uykusuzluk sorunu yaşama oranları arttı. Buna, pandemi döneminde dışarı çıkma yasaklarının getirilmesinin ve kişilerin dışarıda sosyal bir yaşamdan izole olmasının büyük bir etkisi oldu. Bu süre zarfında ise, insanların uyku ilacı kullanımının artış gösterdiği kaydedildi. Bununla birlikte, neredeyse birçok kişi tarafından kullanılan uyku ilacının yan etkileri ve tetikleyebileceği hastalıkların ne olduğuna dair bir araştırma yapıldı.
BUNAMA RİSKİ ARTIYOR
Araştırmacılar, demans hastalığının giderek artmasına dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalarda ise, uyku ilacı kullanımının bu hastalığı tetiklediği ve bunama riskinin yüzde 79 seviyesinde arttığı görüldü. Oldukça rahatsızlık verici bir durum olan uykusuzluğun giderilmesine imkan sunan uyku ilaçlarını kullanmadan önce araştırmacılar, kişilerin bu kullanım tercihini tekrar düşünmesi gerektiğini vurguladı. Journal of Alzheimer’s Disease dergisinde yayınlanan araştırma, insanların uyku ilaçları kullanırken yüzde 79 oranında daha yüksek bunama riskine sahip olduğunu belirtti.
ARAŞTIRMALARDA 3.000 KİŞİ TAKİP EDİLDİ
Yapılan araştırmalar neticesinde araştırma ekibi, ilacın türü ve miktarının bu yüksek riski açıklayan faktörler olabileceğini açıkladı. Elde edilen bu sonuçlara ise, bakım evlerinin dışında yaşayan, bunama rahatsızlığı olmayan yaklaşık 3.00 kişinin uzun süre sağlık bilgilerinin kontrol edilmesi neticesinde ulaşıldığı açıklandı. Araştırmalara dahil olan katılımcılar; sağlık, yaşlanma ve vücut bileşimi çalışmasına kaydoldu ve ortalama dokuz yıllık bir süre boyunca takip edildi. Bu katılımcıların yaklaşık yüzde 42’si siyahi ve yüzde 58’i ise beyazdı.
İLK SEÇENEK MELATONİN
Uykusuzluk sorunu yaşayan kişilerin ilk olarak uyku ilaçlarına başvurması yerine, farklı yöntemlerin denenmesi gerektiğine dikkat çeken araştırmacılar; ‘’ İlk adım, hastaların ne tür uyku sorunlarıyla uğraştığını belirlemek. Uykusuzluk teşhisi konulursa, uykusuzluk için bilişsel davranışçı terapi (CBT) birinci basamak tedavidir. İlaç kullanılacaksa, melatonin daha güvenli bir seçenek olabilir, ancak sağlık üzerindeki uzun vadeli etkisini anlamak için daha fazla kanıta ihtiyacımız var.’’ dedi.