14 Ağustos’ta Alaçatı Mahallesi’nde yapılan bir trafik uygulamasında durdurulan H.O., korsan taşımacılık yaptığı ortaya çıktı. Bu suçlamayı kabul etmeyen polis memuru, araçta bulunan dört kişinin otostop çektiğini ve bu nedenle kendisinin de araca aldığını belirtti. Belediyeden izin almadan ücret karşılığı korsan taşımacılık yaptığı için H.O.’nun aracı 60 gün trafikten men edildi ve 20 bin 342 lira idari para cezası kesildi. Yönetim Kurulu, işlemin iptali için yargıya başvurdu. H.O., olay günü İzmir’e dönerken gece yolda otostop çeken dört kişiyi beklememeleri için aracına aldığını belirtti.
İşlemin İptali Talebi Reddedildi
Davayı inceleyen İzmir 6’ncı İdare Mahkemesi, denetim sırasında H.O.’ya ait araçta bulunan S.Ç., B.D., B.S., S.Y. ve D.S.K.’nin, H.O.’ya ‘Martı Tag’ olarak bilinen uygulamadan ulaştıkları ve ücret karşılığında orada bulundukları sonucuna vardı. 4 kişinin kimlik tespiti için düzenlenen tutanakta imzalarının bulunduğu ve H.O.’nun da tutanakta imzasının bulunduğu belirtildi.
Mahkeme, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan yasalara göre, büyükşehir belediyesi sınırları içinde araç taşımacılığı yapabilmek için yetkili belediyeden izin veya ruhsat almanın gerekli olduğunu belirtti. Mahkeme, yetkili belediyeden izin ve ruhsat almaksızın H.O.’nun yolcu taşımacılığı yaptığını doğruladı. Bu nedenle hakim, H.O.’nun işlemi iptal etme talebinin reddine karar verdi.
“Hatır Taşımacılığı Sayılmıyor”
Mahkemenin kararını değerlendiren avukat Ahmet Can Gürlek, “Martı Tag uygulamasında hatır taşımacılığı yapıldığı söyleniyor.” Otostop, kanunlarımıza göre hatır taşımacılığı için en iyi örnektir. Bununla birlikte, mahkeme, uygulamanın kullanıldığı zaman yolcu tarafından ödendiği için burada hatır taşımacılığı yapılmadığına karar verdi. Ayrıca bir yolcu taşıma sözleşmesi var. Bu nedenle, yönetim işlemin iptalini reddetti. Bu durumda ücretin belirlenebilir olması çok önemlidir. Mahkeme, ücret belirlenebilir olmasaydı ve ücret verildiğine dair bir durum gerçekleşmeseydi, taşıma işlemini hatır taşımacılığı olarak değil ticari faaliyet olarak nitelendirebilir ve davanın kabulüne ve idari işlemin iptaline karar verebilirdi.